Gereksiz İlerleyiş...

[Minako U. Oswald]

Minako yüzünde tiksinti ile Ptlak Kafalar'dan içeriye girdi.Her daim hazır bulunması için odasını da ayırtmıştı.Kim olursa olsun kendi izni dışında asla adım atılamayacak olan odası.Malikaneden bir süreliğine ayrıldığı için genellikle okul içerisinde geziniyor ya da Boynuzkuyruk'a gidiyordu.Şu an için en güvenlisi buydu.
Kapıdan içeriye girerken hiç kimseye bakmadan direk olarak bara doğru yöneldi.Küçük bir sandalye çekip bacaklarını rahat ettirmek için havalndırdı ve yerleşti.
Ne alırdınız güzel bayan...
Eminim ki benim istediklerimi sen karşılayamazsın...Elinde varsa güzel bir şarap istiyorum ve ayrıca boş bir masa kimse tarafından rahatsız edilmek istemiyorum.Şarabın vişne olsun ve alkolü son derece azaltılmış olsun.Yarım doldursan iyi edersin.
dedikten sonra elini bara vurarak kalktı ve gösterilen boş bir masaya doğru yürüdü.Çekilen sandalyey yerleşti.
Buyrun hanımefendi.
dedikten sonra adam uzaklaştı.Minako da eliyle uzaklaşmasını işaret ederek etrafını syretmeye başladı.Böyle yerlerden her ne kadar nefret etse de burası onun için en önemli yerlerden biriydi.Her türlü büyücü ve cadı buraya gelirdi ve Minako'nun amacı da onları tek tek incelemekti.

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley boynuzkuyruktan çıktıktan hemen sonra patlak kafalar adı verilen yere gelmişti.Çok temiz sayılmazdı ama dinlenmek için uygun bir yerdi.Biraz dolandıktan sonra ilerde,hanın neredeyse en karanlık köşesinde beyaz saçları olan bir cadı gözüne çarptı.O'nun Umi olduğuna emindi.Ardından cübbesinin yardımıyla boynundaki yarayı gizledi.Aksi taktirde bunu Umi'ye açıklaması uzun sürerdi.Hemen Umi'nin bulunduğu masaya ilerledi ve oturdu.Gülümseyerek:

''Selam tatlım,Bulgaristanda olduğunu bilmiyordum..''

dedi.Uzun süredir görüşmemişlerdi ve Ashley onu özlediğini fark etti.Kısa sürede siyah gözleri çukurlaşmış bir cadı masanın başında belirdi.Ashley soğuk ve mesafeli bir ses tonu ile:

''Ateş viskisi..''

dedi.Cadının gitmesiyle gelmesi bir olmuştu.En azından servis hızlı diye düşündü ve bakışlarını yeniden kardeşine çevirdi...

[Minako U. Oswald]

Minako şarabı gelmeyince bara doğru bir bakış attı ve aynı anda hızlıca adam yanına gelerek bir adet şişe ve bir adet bardakla geldi.
Minako şişeyi alarak masaya koydu ve eliyle tekrar gitmesini işaret etti.
Adam başını eğerek tekrar yerine döndü.Bardağına şarabı doldururken arkasından gelen sesle yüzü gülümsemişti.
Merhaba Ashley...Ben de aynı soruyu sana soracaktım.Değişiklik her zaman iyidir sevgili kardeşim.
dedikten sonra kardeşine baktı ve elindeki bardağa tek yudumluk şarap koydu.Koklayıp tadına baktıktan sonra onaylarmışçasına başını salladı.
Güzel... diyerek şarabı yarım bir şekilde bardağına koydu ve bir yandan da bardağın inceliğiyle oyalanırken kardeşine baktı.
Uzun zamandır görüşemiyorduk.Nerelerdeydin?

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley viskisinden bir yudum daha aldı.Umi'nin sorusuna vereceği yanıtı geciktirmeye çalıştı.Sahte bir gülümseme ile:

''Şey..pek bir yer sayılmaz...bilirsin mesleğimi...''

dedi göz kırparak.Bu seferkinin tek farkı başarısız oluşuydu.Almayı beceremeyişi ve yaralanmasıydı.Şükürki makyaj yüzünü gizlemesine yetiyordu.Ardından:

''Peki ya sen,malikane,Wendy?''

diye sordu merakla.Uzun süre ayrı kalmıştı malikaneden.Üstelik hala anne ve babasının ona verecekleri cevabı bekliyordu.Baykuşu hala dönmemişti...

[Minako U. Oswald]

Biliyorum ve bu yüzden senin için endişeleniyorum.
dedikten sonra şaraba hafiften bakarak eliyle bardağı inceledi tekrar.Ardından bir yudum alarak gözlerini kapatıp konuşmasına devam etti.
Ben aynıyım..Wendy ya da diğerlerinden fazla haberim yok.En son Simon hafıza kaybına uğradığı için onunla baş başa kalmak zorunda kaldım ama onu malikaneye bırakabildim.
diyerek bir yudum daha alıp masaya bıraktı bardağı.
Mitoloji profesörlüğü için buraya geldim.
Pekala ailen denen o kişilerden ne haber?Hiçbir şey yok mu hala?
dedi ve parmaklarını bitiştirerek masaya doğru yanaştı.Kollarını rahat ettirmek için biraz geriye yaslanmıştı.

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley viskisinden bir yudum daha aldı ve boğazında bir yanma hissetti.Fakat bunun sebebi viski değil ailesiydi.Yıllarca onlara anne,baba demişti.Hayatı bir yalan üzerine kuruluydu.Fakat onlar cevap vermektende kaçıyorlardı.Nefret dolu bir sesle:

''Lanet olasılar korkuyorlar,hala mektubuma cevap vermediler..!''

dedi.Ağlayacak gibi oldu ama artık ağlamamayı öğrenmişti.Hemen normale döndü.Yüzünden ne düşündüğünü anlamak neredeyse imkansızdı.Fakat onu iyi tanıyan biri içinden lanet okuduğunu çabucak fark edebilirdi.Konuyu değiştirmek amacıyla:

''Bende Astronomi profesörlüğü için geldim.Onlara öğretecek o kadar çok şey varki!''

dedi.Gelirken yanında bir bavul dolusu astronomi eşyası getirmişti.Hogwartsta okurken de astronomiden 'O' almıştı.Gökyüzündeki yıldızların yerini neredeyse ezberlemişti.

[Minako U. Oswald]

Korkularından senden kaçıyorlar...Gerçeklerden kaçmak her zaman güzel bir yol olmuştur.Merak etme yakın zaman içerisinde ben bile onları bulabilecek bir konumda olacağım.
dedi.Kardeşine tesselli vermeye çalışsa da onun son derece kızgın olduğunu biliyordu ve de haklıydı.Bu yüzden Minako'nun bu işi halletmesi onun açısından çok uygun bir haraket olurdu.
Demek Astronomi...Çok güzel.Zaten ben de elimden geldiğince malikaneden uzaktayım.Böylesi çok daha iyi.
derken elini bardağına uzatmış ve şarabından bir yudum daha alırken konuşmuştu.Sesi biraz boğuk gelse de anlaşılıyordu.
Mektupla olabilecek bir şey değil bu...Ayrıca sonuç olarak artık ailenin kim olduğunu biliyorsun.Önemli olan şu anki mutluluğun.
dedi.Lanet olası kadın neler düşündün de bu kızı birilerine vermek gibi bir aptallık yaptın? diye düşünürken elindeki bardağı öylesine sıkmıştı ki elinde patladı.Şşakınlıkla bardağın parçalanışını yavaş bir şekilde izledi.Sonra kırılan parçalrı eliyle hemen fırlattı ve yeni bir bardak istiyormuşçasına bara doğru baktı.
Adam hemen gelerek yerdekilerşi temizlemerini emretti.
Buyrun yenisi...
diyerek çekingen bir tavırla bardağı masaya bıraktı ve bir adet de mendil verdi.
Eliniz için...
Minako tek bir çırpıda mendili kaparak eline sardı.
Gidebilirsin. dedikten sonra adam çoktan yanından ayrılmıştı bile.

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley umursamaz görünmeye çalışarak:

''Onlardan nefret ediyorum,hepsinden.Ama artık bunları aştım,üzülmüyorum...''

dedi.Birden kardeşi bardağı kırmıştı.Şaşkınlıktan büyüyen gözlerle:

''Hey,iyi misin.!''

diye sordu.Yaraları iyileştirmek konusunda iyi sayılırdı.Asasını çeviklikle cübbesinden çıkardı.Umi'nin elindeki mendili kaldırdı ve kesilen deriye doğrulttu.Birkaç söz söyler söylemez deri yeniden pürüzsüzleşmiş, kandan eser kalmamıştı.Asasını tekrar cübbesine koyarken muazzam bir şekilde saklamaya çalıştığı yarası açılmıştı. İçinden:''Tanrım!Lanet olsun..!''dedi ve kardeşinin görmemiş olmasını diledi.Hızla yeniden cübbesini düzeltti.Şimdi görünmüyordu.Umi'nin o birkaç saniyelik kısa sürede fark etmemiş olmasını umdu.Tekrar konuyu değiştirmeye çalışarak:

''Bu arada Simon da kim?''

diye sordu.

[Minako U. Oswald]

İyim sorun yok.
derken Ashley buna aldırış etmeden Minako'nun elindeki mendili almış ve bir çırpıda ufak tefek çizikleri yok etmişti.Elini sıkıp açtığında hiçbir şey hissetmediğini farketti.
Ama gözlerini kısarak Ashley'deki yaraya baktı.Cübbesini düzeltirken eliyle hemen tekrar cübbeyi açtı ve tekrar kapattı.
Yine benden bir şeyler gizliyorsun Ashley.Sorun nedir?Bunu sana kim yapmaya cesaret etti?
dedi sorgulayıcı bir ifadeyle.Yarasının neden olduğunu ya da kimin yaptığını bilmese de öğrendiği zaman ilk işi zaten yapanları bulup canlarını yakmak olacaktı.
Kenara fırlattığı mendile bile bakmadan
Simon'un kim olduğu önemli değil.Eski bir seherbaz ve şimdiki Qidditch oyuncusu.Onu bırak da bunu kim yaptı?

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley Umi'ye nasıl cevap vereceğini düşündü ki bu oldukça uzun sürdü.Yinede birşey söyleyememişti.Zorlukla:

''Be-ben hallettim,gerçekten sorun yok kısa sürede geçer..''

diyebildi.Beceriksizliğinin cezası bu yaraydı işte.Eskisi kadar acımıyordu ama kapanması uzun sürecek gibiydi.Kardeşinin sorgularından kaçmak istercesine:

''Tamamen benim beceriksizliğimin suçu,yeterince iyi değildim..''

dedi.Eğer başarsaydı,başarabilseydi bir hiç uğruna acı çekmeyecekti.Bunları düşünmeyi kesti ve viskisinden bir yudum daha aldı.Bakışlarını sürekli Umi'den kaçırıyordu..

[Minako U. Oswald]

Minako gözlerini kendisinden kaçıran kardeşine baktı.Sonra iskemlesinden kalkıp yanına yaklaştı.Onun daha yakınındaki iskemleyi çekip çenesinden tutarak
Elime bak...
dedi ve iyilewştirdiği elini gösterdi.
Bunu benim için yaptıysan sana yardım etmeme izn vermelisin.Senin canını yakan her kim ise bu senin tarafından yapılmamış demektir.
diyerek tekrar kibarca çenesini bıraktı.Düşünceler ile yoğunlaşırken
Bunu her türlü öğrenebilirim ama senin ağzından duymak beni daha mutlu eder. dedikten sonra düşünceli bir tavırla
Bu sıradan bir şey değil.Yanlış mıyım?

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley pes etmeye niyetli değildi ama Umi'ye yalan söylemek istemiyordu.Sonunda:

''Umi,biliyorsun mesleğimi,karanlık eşyalar.Bunlardan birini-ki en değerlisi o- yıllarca aradım.Bilirsin onlar tılsımlarla,kara büyülerle,koruyucu cinlerle,hatta belkide inferiuslarla korunur..''

dedi.Biraz durdu.Hepsini söyleyebilecek miydi peki.Gözlerini kapattı ve devam etti:

''Bu da onlardan biriydi.Ben bir ahmağın tekiyim.Öylesine güçlü bir şeyin büyüsüne kapıldım.İlk tehlikelerden sonra dönmem gerekirdi ama dönmedim..''

dedi.Boş ellerini havaya kaldırarak:

''Başaramadım da.Neyse sonuç ortada.Şahsen ben bu kadar az yarayla kurtulmama şükrediyorum.''

dedi.Ama vazgeçmemişti.Ne pahasına olursa olsun alacaktı.Şimdi sadece ara vermişti.Onu almadan yaşamanın anlamı olmadığını düşünüyordu.Bir gün elbet ona sahip olacaktı,hiç kimse onu vazgeçiremezdi...

[Minako U. Oswald]

Minako dikkatlice Ashley'i dinlemeye başladı.Son derece kararlı ve tehditkar davranıyordu.Her kelimesi içindeki hırsı ortaya çıkarıyordu adeta.
Böylesine tehlikeli bir şeyi tek başına yapman çok dikkatsizceydi. dedikten sonra kızın boş boş ellerine baktığını farkedince kendi ellerini Ashley'nin elleri üzerine koydu ve gülümseyerek kardeşine baktı.
Sen bir ahmak değilsin ama evet biraz öyle davranmışsın.Öylesine bir şeyi kolay kolay ele geçiremeyeceğini ikimiz de biliyoruz.
Evet bir gün onu alabilirsin belki ama bir dahaki sefere bu açıklamayı yapmadan yanımdan ayrılırsan dönüşte ben senin canını yakarım.
dedi yüzündeki gülümseme büyürken.Ashley için endişelenmişti ve bu da çok normaldi.Kendisi de tehlikeli işler yapar ve emirlere itaat ederdi.Zaten istediği de oydu; emirlere itaat etmek.

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley itiraz etmeye hazırdı ama Umi söylediklerinde haklıydı.Tamamen hazırlıksız gitmişti oraya.Kendi ölümüne yürümek gibi bir şeydi bu. Üstelik yapamamıştıda.En çokta bu koyuyordu ona.Umi'nin kendisi için endişelenmesini anlıyordu ve ona hak veriyordu ama bunu sadece tek başına olursa yapabileceğini biliyordu.Bir kişinin daha hayatını tehlikeye atmaya gerek duymuyordu.

''Pekala,kardeşim bundan sonra habersiz adım atmam..''

dedi kıkırdayarak.Umi'nin yanında olduğunu bilmesi içinde bir sıcaklık hissettmesini sağlıyordu.Uzun zamandır hissedemediği sıcaklığı...

[Minako U. Oswald]

İşte böyle...
diyerek gülümsedi ve tekrar karşısına geçti.Oturdu ve yeni gelen bardağa bakarak çok az miktarda şarap ile doldurdu.Şişeyi yere bıraktı ve hemen radından bardaki adam tekrar gelip şişeyi alarak yerine döndü.
Şu Simon'a gelirsek.
dedi ve bir yudum daha aldı.
Önceden bir seherbaz olduğu için gözümde değersizdi.Ama şimdi quidditch ileilgileniyor ve de Wendy ile.Onun Wendy'ye yaklaşmasını bile istemiyorum.
dedi tiksintiyle.
Bu sıralar onlardan hiçbirine güvenmiyorum.Üstelik hafızasını kaybetmiş ve bunun nedeni de saldırıya uğraması.Olanları kafasında görmekte hiç zorlanmadım.Ama yine de oldukça güçlü bir hafızası var her ne kadar unutmuş olsa da...

[Ashley Isabella Oswald]

''Bilirsin daha yeniyim,pek kimseyi tanımıyorum..''

dedi.Aslında o da seherbazlardan iğrenirdi.Belkide bunda ailesinin ona sürekli seherbaz olması konusunda ısrarlarınında bir etkisi vardı.Ama kızkardeşinin bir seherbazla ilgisi olması,onun kendi malikanelerinde yaşaması gerçekten mide bulandırıcıydı.Yüzünü ekşiterek:

''Malikanede ne kadar süre kalacak peki?''

diye sordu.

[Minako U. Oswald]

Bilmiyorum aslında şöyle bir durum var ki hafızasını hemen yerine getirebilirim.Ama bu oldukça riskli bir işlem.Bu durumda tüm hafızasıo tamamen boşalabilir ve daha kötüsü kontrolü kaybedip kendim bile zarar görebilirim.
Simon konusunda son derece dikkatli olmasına rağmen Minako yine de onu gözlemlemekten de kaçınmıyordu.Lesse ve Diamond'dan sonra Simon onların yanında daha normal kalıyordu.
Şu an için önemli olan kendimi onlardan uzak tutmak.O gün Jmaes gelmiş olmasaydı sonuçlar çok kötü olabilirdi.
dedi kısık bir ses tonuyla.

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley o geceyi hatırladı.Kendine seherbaz diyen büyücü kardeşini de alıp oradan cisimlenmeye çalışmıştı.Aniden bir başka büyücü belirip engellemişti.Gözlerini Umi'ye dikerek:

''Aslında bende sana bunu soracaktım.O gece lanet seherbaz seninle cisimlenmeye çalışırken gelen büyücü de kimdi?''

diye sordu.Aslında sormak istediği daha çok soru vardı ama her zamanki gibi yine suskunluğu tercih etmişti.

[Minako U. Oswald]

Minako'nun biraz yüzü kızarmıştı ama hemen yanakları eski haline dönerek
O büyücü James'di.Malikanemizde kalan bir büyücü.Ona hayatımı borçluyum,ayrıca aramızda sıradan bir arkadaşlıktan fazlası var bu yüzden önemli biri.
dedi ve masadaki yarım şarabı bitirdi.Bardağı boş bir şekilde bıraktı.
Öncelik işim Diamond olmalı.Beni o şekilde tehdit ettiği için mahkemeye bile çıkacak ki onun hakkında ne kadar farklı düşünmüştüm.
dedi başını yavaşça sallayarak.

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley'in yüzüne bir gülümseme yayıldı.Sevgili olduklarını yeni öğreniyordu. Daha fazla gelecek postası okumalıydı.Viskisinden son bir yudum daha aldı ve adamdan yeni bir tane daha getirmesini işaret etti.Ardından:

''O seherbaz tamamıyla saçmalıyordu.Senin bir ölümyiyen olduğunu düşünemiyorum bile..''

dedi.Olsaydı bunu gayet normal karşılardı ama ona söylememesi gibi bir durum söz konusu olduğunda hiçde sakin olmazdı.Viskisi geldiğinde bardağa doldurdu ve kardeşine bakmayı sürdürdü...

[Minako U. Oswald]

Bu kanıtlayamayacğı bir suç Ashley...
dedikten sonra gözlerini kardeşine kilitledi.Sanki bir şeyler anlatmak istiyormuşçasına.Ama dudakları mühürlenmişti ve bu yüzden bu konuda konuşamıyor ya da düşünemiyordu.
Ama yakın zamanda kendime uygun bir meslek bulmalıyım.En azından yalnızca bir quidditch oyuncusu olarak kalmak uygun olmaz.Aslında araştırmalarımın boşa gitmesini istemiyorum.Kitap yazabilirim...
dedi parmağını düşünceli bir şekilde çenesine yanaştırırken.

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley,Umi'nin ona birşeyler söylemeye çalıştığını farkına vardı ama üstelemedi.Ardından:

''Zaten profesörsün Umi...''

dedi.Birden aklına başka bir fikir geldi.Gülümseyerek:

''Hey,bana eşlik etmeye ne dersin.Daha sırada bulunmayı bekleyen binlerce eşya var..''

dedi.Ama der demez dudağını ısırdı.Bu iş çok tehlikeliydi ve kardeşini de bunun içine sokmayı istemiyordu.O,mesleği yüzünden sevgilisini kaybetmişti.Bir kayıp daha vermeye dayanamazdı.

[Minako U. Oswald]

Evet biliyorum ama kafamdaki tüm düşüncelerden arınmak için daha fazlasını yapmaya çalışıyorum.
dedi başını tutarken sonra Ashley'ye doğru baktı ve gülümsedi.
Neden olmasın...Bu sayede birbirimizi daha iyi tanıyabiliriz.Hem de birbirimizi daha kolay koruruz.
dedi gülerken.
Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?

[Ashley Isabella Oswald]

Ashley viski bardağını tahta masaya bıraktı ve:

''Aslında bir planım yok.Kısa süre dinlenmeyi düşünüyorum-yaralarım geçene kadar.Bildiğin gibi astronomi seçmeli ders yani kısa süre Bulgaristanda kalacağım.Zaten burayı sevmedim de..''

dedi.O İngiltereden başka hiçbir yeri sevemezdi zaten.Tekrar gülümseyerek:

''Peşinde olduğum şey bir taş.Sıradan değil,kesinlikle.Daha sonra açıklarım.Herhalde yaralarım iyileşir iyileşmez yeniden gideceğim oraya.''

dedi.Şimdilik tek planı buydu.

[Minako U. Oswald]

Aslında güzel yer en azından öyle sayılır ki İngiltere buradan çok daha güzel.
dedi bilmiş bir tavırla.
Yaraların iyileştiği zaman yaparız bu yolculuğu şimdi önemli olan senin sağlığın.
dedi ve ayağa kalktı.
Şimdililik yanından ayrılmalıyım Ashley.Yapmam gereken ufak bir işim var.Öncelikle kimse görmeden malikaneye gitmeliyim.Oradaki gizli bölümümüz olan kütüphaneyi biliyorsun.Hem senin için oranın şifresini tekrar düzenlemeliyim.
Ayrıca okula gitmeliyim ki bina profesörü olmak zor iş.